23 Mart 2008 Pazar

Neler Oluyor Bize!!

Türkiye,bir genç...Uzun kirpikleri altından gelecek umutlarına uzun uzun bakıyor...
Peki nerde başlıyor umutları ve nerede bitiyor bunlar?

Tarih 3 kasım 2002..Büyük seçim gerçekleşiyor..AKP tek başına iktidar.Kökten,temelden geliyor Türkiye'nin başına.uzun kirpikli her gencin umutları pekişiyor,gelecek için..
Günler kovalıyor haftaları,haftalar ayları ve yıllar geçiyor..
22 Temmuz 2007..2.büyük seçim ve AKP iktidar yıpranmasına rağmen büyük bir çoğunlukla yine yol gösterici oluyor Türkiye'ye..

Aradaki 5 yılda Türkiyede umutlar yeşertiliyor,herkes herşeyin güzel olacağına inanıyor,ve herşey ,devletleri devlet yapan herşey,ekonomi,özgürlükler büyüyor..seçmen halk kendini birkez daha teslim ediyor umutların yapıcılarına..
Sonra ne oluyor peki..Ne oluyor bize!!

Temmuz 2007'den bu yana ekonomi konuşulmuyor,yatırımlar rafa kalkıyor sanki..bir devletin 1 yılda göreceği gündem 7 aya sığdırılıyor...Önce asker sorgulanıyor "Neden adam öldürme sayınız bu kadar az diye" barış gereken dünyada "neden savaşmıyoruz" diye insanların ağzından köpükler fışkırıyor..
Hemen arkasından "senin başın kapalıysa,benim kıçım açık..." söylemleri bilim yapması gereken merkezlerden yüksek seslerle geliyor kulaklara..Kimine göre şimdilik gereksiz olan "başörtü davası" mağdur kişileri dahada mağdur edecek şekilde işleniyor gündemlerde..

Daha "Neler Oluyor Bize!!" demeden hemen arkasından her 2 kişiden birinin oy verdiğine inanılan bir partiye "Bak derlenmedin,toplanmadın Kapatacam Partini " imasıyla al sana demokrasi diyerek parti kapatma davası açılıyor..

Umutlarımız, durun bir şey olmaz hukuk büyüktür,inanıyoruz derken bir "Partime dil uzatanın Çenesini Kapatırım!!!" edasıyla tabiri mahallelere ait olan adam kaldırmaca düşüncesini iyi veya kötü düşüncelerini anlatan kişilere uygulanıyor..80 yaşını aşmış profu,yazarı,siyasetçisi Ergenekon Destanında Göktürk türemesini anımsatan,Türklüğe karşı ayaklanma operasyonu ile ayıklanıyorlar...

Üzerine daha bakalım neler olacak diye beklemeye başlıyor gençler...
Babalarının siyasi cevresi sayesinde ticaret yapan gençlerin aksine , çözüm üreten gençlerde umut problemleri çıkıyor..umutlar sonbahardaki yapraklar gibi dökülmeye başlıyor..

"Neler Oluyor Bize!!" sayın büyükler Neler oluyor!!Biri cevap versin bizlere ...
Daha neler olacak bu TÜRKİYE'ye!!!

13 Mart 2008 Perşembe

e-iletişim

Günümüz, iletişimin en yüksek zamanını yaşatmaktadır bizlere.
Bu iletişim araçları arasında da en önemlisi şüphesiz ki internettir.
Fakat bu iletişim aracımız içinde bir çok sorun yaşamaktayız.

İnanıyorum ki "Neden-Sonuç" ilişkisini internet için netleştirdiğimiz zaman şuan internet iletişimi için yaşadığımız bir çok sorun aşılacaktır.

İnternetin çıkma sebeblerinden biride "paylaşılan bilgi artar" felsefesini yaşatmaktı.
Hızla paylaşım sonucu birincisi zamandan tasarruf ediyoruz ve iletişimin hızı sayesinde bilgiyi bir kaynaktan bir kaynağa milisaniyeler seviyesinde taşıyabiliyoruz.

Bu noktada internet bizlere iletişim ve paylaşım noktasında çok büyük faydalar sağlamaktadır.

Fakat günümüzde internetin kullanılma sebebini farklı algılamalar sonucu değiştirmiş durumdayız.

1990-2000 arasındaki kuşaklarımız internetin sebeblerini farklı yorumlayarak uygulama noktasına sonucu taşımaktadırlar.

Bunların ilk ayağında MSN denen çıldırmışlık,internetteki on-line oyun sitelerindeki vurdulu-kırdılı oyunlar.

Şimdi bu noktada bir soru sormak isterim "Nerde internetin paylaşılan bilgi felsefesi?!"

MSN de bilgi paylaşımından ziyade hakaret paylaşımı,hızlı bilgi tüketme kullanılmaktadır.Gün içinde diyaloğunu internet üzerinden yapan sevgili gençlerimiz(!) sanaldan gerçeğe döndüğünde aynı hakaret paylaşımını yapmaktadırlar.Buda iletişim arasında kopukluklara sebep vermektedir.

Sonuç olarak yeni nesil gençlerimize internetin hızlı bilgi tüketme değil,hızlı bilgi paylaşma olduğunu,sebebinin sonucundan farklı algılanmaması gerektiğini,iyi bir dille veya yazılım uygulamaları ile anlatmamız gerekmektedir.Yoksa paylaşımlar sonucu paylaşacak kişileri yakında kaybedeceğiz.