13 Mart 2008 Perşembe

e-iletişim

Günümüz, iletişimin en yüksek zamanını yaşatmaktadır bizlere.
Bu iletişim araçları arasında da en önemlisi şüphesiz ki internettir.
Fakat bu iletişim aracımız içinde bir çok sorun yaşamaktayız.

İnanıyorum ki "Neden-Sonuç" ilişkisini internet için netleştirdiğimiz zaman şuan internet iletişimi için yaşadığımız bir çok sorun aşılacaktır.

İnternetin çıkma sebeblerinden biride "paylaşılan bilgi artar" felsefesini yaşatmaktı.
Hızla paylaşım sonucu birincisi zamandan tasarruf ediyoruz ve iletişimin hızı sayesinde bilgiyi bir kaynaktan bir kaynağa milisaniyeler seviyesinde taşıyabiliyoruz.

Bu noktada internet bizlere iletişim ve paylaşım noktasında çok büyük faydalar sağlamaktadır.

Fakat günümüzde internetin kullanılma sebebini farklı algılamalar sonucu değiştirmiş durumdayız.

1990-2000 arasındaki kuşaklarımız internetin sebeblerini farklı yorumlayarak uygulama noktasına sonucu taşımaktadırlar.

Bunların ilk ayağında MSN denen çıldırmışlık,internetteki on-line oyun sitelerindeki vurdulu-kırdılı oyunlar.

Şimdi bu noktada bir soru sormak isterim "Nerde internetin paylaşılan bilgi felsefesi?!"

MSN de bilgi paylaşımından ziyade hakaret paylaşımı,hızlı bilgi tüketme kullanılmaktadır.Gün içinde diyaloğunu internet üzerinden yapan sevgili gençlerimiz(!) sanaldan gerçeğe döndüğünde aynı hakaret paylaşımını yapmaktadırlar.Buda iletişim arasında kopukluklara sebep vermektedir.

Sonuç olarak yeni nesil gençlerimize internetin hızlı bilgi tüketme değil,hızlı bilgi paylaşma olduğunu,sebebinin sonucundan farklı algılanmaması gerektiğini,iyi bir dille veya yazılım uygulamaları ile anlatmamız gerekmektedir.Yoksa paylaşımlar sonucu paylaşacak kişileri yakında kaybedeceğiz.

Hiç yorum yok: